31 Mart 2013 Pazar

Basur Kremleri İse Yariyor Mu?


Basur Kremleri İşe Yarıyor Mu?

basur kremleri
basur kremleri
Değerli okurlarım son zamanlar basur kremleri hakkında epey mesaj aldım. Sorularınızı tek tek cevaplamaktansa genel olarak basur kremlerini ele almak istedim. Şuanda hangi kremler satılır ne kadar etkilidir gibi soruların cevaplarını vermeye çalışacağım.

Basur rahatsızlığının tedavisinde uygulanan yöntemlerden biri de basur kremleridir. Genel olarak tavsiye etmesem de basuru yatıştırıcı yönünden ötürü biraz olsun merakınızı gidereceğim. Basur kremlerinin hiç bir zaman %100 çözüm yolu olmadığını unutmayın diyerek lafa gireyim artık...


Basur kremlerini genel olarak şu şekilde piyasada bulabilirsiniz.

basur kremleri
anestol
Anestol: Makat çatlağı,boğulmuş basur,cilt yanığı gibi ağrılı her durumda kullanılabilir içindeki bölgesel uyuşukluk sağlayan maddeler sayesinde ağrıyı azaltır.Rahatlatır.Sadece dış kısma sürülür.

Hedensa pomat: içerdiği maddeler bölgesel olarak ağrıyı ve şişliği azaltır,mentol serinlik hissi vererek rahatlatır.Hem dışarı hemde kanülle anüs içine sıkılarak uygulanır.Bu etkili bir kremdir.

Hemoralgine pomat:İçerdiği uyuşturucuyla ağrıyı,damar büzücülerle kanamayı azaltır,dışarı ve kanülle anüs iç kısmına günde iki defa uygulanabilir.

Kortos krem:içerdiği kortizon sayesinde şişlik ve kaşıntıyı azaltır,kortizonun ciltte yapabileceği başka sorunlar sebebiyle uzun süre kullanılmamalıdır.Günde iki defa uygulanabilir.Uzun süreli kullanımlarda kişiye rahatsızlık verebilir. Dikkat edilmelidir.

Procto-Glivenol krem:İçerdiği bölgesel uyuşturucuyla ağrıyı azaltır,şişlik ve kaşıntıyı azaltan maddeler şikayetlere iyi gelir,belirgin yan etkisi yoktur. Günde iki defa uygulanabilir.

Proctolog krem:kaşıntı ve şişlik hissini azaltabilir kortizon içermediğinden belirgin yan etki oluşturmadan uzun süre kullanılabilir.Vücuda ve deriye zarar vermez Günde iki defa uygulanabilir.

basur kremleri

§  Kortos anal kremi: Kortizonludur. Şişliği ve kaşıntıyı en aza indirir.Ancak kortizonun cilde zarar verme ihtimali çok yüksek olduğu için uzun süre kullanılmamalıdır.
§  Proctolog anal kremi: Kaşıntı ve şişliği en aza indirir.Kortizon içermez.Yan etkisi yok denecek kadardır.
§  Procta-glivenol anal kremi: Bölgesel uyuşturucu içerir.Ağrı,kaşıntı ve şişliği giderir.
§  Anestol pomad: Sadece dış kısma sürülür.
§  Hemoralgine anal kremi:Uyuşturucu içerir.Ağrıyı,kaşıntıyı ve şişliği azaltır.

Basur kremleri ağrınızı veya şişliklerinizi azaltabilir ancak hiç bir zaman kesin çözüm değildir. Kesin çözüm yöntemini bitkisel,doğal yollarla aramalısınız. Bu yüzden üç adım yöntemini inceleyin.

Basur Kremleri Göz Altı Morluklarına İyi Gelir Mi?



Bu konuda bilimsel bir veri olmasa da ünlülerin bu yöntemi kullandığı söylenir hep. Ancak bu konunun basurla pek alakası yoktur. Basur kremlerinin formülünde genel anlamda ciltten daha hassas bölgelere uygulanma prensibi vardır. Yani siz siz olun bu tarz şeylerle vakit kaybetmeyin diyorum. Basur kremlerini almadan önce bir daha düşünün. Takipte kalın..
.

21 Mart 2013 Perşembe

Sülükle Basur Tedavisi

Bugüne kadar basur tedavisi hakkında pek çok yöntemi blogumuzda yayınladık. Bir önceki yazımızda basur hakkında yanlış bildiklerimiz konusunu ele almıştık. Bugün çok farklı bir tedaviyi inceleyeceğiz:

sülükle basur tedavisi
sülükle basur tedavisi

Sülükle Basur Tedavisi


Bu yöntemin ağrıları azaltmaya yönelik olduğu söylenebilir. Normal şartlarda basur tedavisinde basur memelerine sülük yapıştırmanın faydası yoktur. Sülüklerin yaptığı için damarlarda dolaşan kanı emmektir. Bunun tek anlamı sadece kan kaybıdır. Ancak bazı basur çeşitlerinde damarın içinde bekleyen kanın alınması hastada rahatlama hissi uyandırır.

Bilimsel yöntemlerle de basur memelerindeki birikmiş kan alınabilir. Böylesine bir yöntemin denenmesini anlık rahatlama sağlayacağından önermiyorum. Ayrıca basurlu bölgenin temiz olmaması sebebiyle başka hastalıkları doğurabilme olasılığı vardır ve zararlı olabilir.

20 Mart 2013 Çarşamba

Basur Hakkında Yanlış Bildiklerimiz



v  Basur hastalığı ilerledikçe kanserleşebilir.

Kesinlikle yanlış bir yargıdır. Basur kansere dönüşmez. Ancak hayatınızı zindana çevirebileceğinden kanserden daha da etkilidir diyebilirim.

v  Makattan gelen kaç basurdandır.

Bu basur ihtimallerinden biridir. Ancak kanser belirtisi veya makatta çatlak gibi sebeplerden de olabilir.

v  Anne veya babada basur varsa çocuklarında da olur.

Ailevi özellik çok önemli değil ancak aile doğru beslenmiyorsa ve çocuğuna da yanlış alışkanlık vermişse çocukta basur görülmesi olağandır.

v  Basur kanaması basurun iyileştiğine işarettir.

Kanama kesinlikle bir sorun olduğunu ve boşuna kan kaybı yaşadığınızı gösterir.

v  Basur ameliyatından sonra dışkı kaçar.
          
     Böyle bir sorun büyük olasılıkla olmaz. Basur ameliyatından sonra basurun tekrarlaması normaldir.


10 Mart 2013 Pazar

Basur Tedavisi Hakkında Merak Edilenler



Basur Tedavisi Hakkında  Merak Edilenler

Basur anal kanalın içine veya dışına yerleşmiş damarsal oluşumlardır. 2 Çeşit basur vardır. Bunlar;

1-) İç Basur: Kalın bağırsağın makatla birleştiği bölgede şiş ve dolaşımı bozulan damarlardan oluşur. İç basurlarda görülen en sık durum zamanla şişerek dışarıya taşması durumudur.


2-) Dış Basur: Anal kanalın dışında yani makat bölgenizi dışında şişmiş olan toplardamarlara denir. Dış basurlar genelde deri ile aynı renkte olurlar. Damarlardaki dolaşım zayıfladıkça büyürler ve basur şikayetleri oluşmaya başlar.


Basur Evreleri


Basur evrelerini  4 farklı evrede inceleriz.

Evre 1 : Görünürde bir sıkıntınız yoktur. Dışkılama sonrasında ve ya esnasında biraz da olsa kan görülebilir. Korkulacak derecede değildir tabiki. Makatınızda bir dolgunluk hissi yaşayabilirsiniz. Yani hafiften damarlar sizi zorlamaya başlamıştır diyebiliriz.

Evre 2 :  Basur memelerini hissedebilirsiniz. Hatta eline geldiğini bile görürsünüz. Dışkılama bittikten sonra kaybolur. Bazı dönemlerde basurunuz sizi çok rahatsız edebilir ancak bazen de hiç bir etkisi olmaz. İyileştiğinizi zannedersiniz.

Evre 3 : Basur memelerinin hiç bir yere kaybolmadığını görürsünüz. Elinizle bu şişlikleri tutabilecek seviyeye gelirsiniz ve içeriye doğru katabilirsiniz. Eğer katamazsanız işler sizin için iyi gitmiyor demektir . Oturup kalkmakta bile zorlanabilirsiniz. Bu dönemde 4. evreye geçmeden kesinlikle tedavi  olunmalıdır.

Evre 4 :  Basurun son evresidir. Basur memeleri artık çok büyüktür . İçeriye koyamazsınız. Bu evreye kadar beklemek kesinlikle yanlıştır. Sağlınızı ihmal etmemelisiniz. Çünkü başınızın belası konumuna gelecektir. Resmen hiçbir şey  yapamaz hale gelirsiniz.

Basurun Belirtileri



Basur belirtilerinde en çok rastlanılan belirti tuvaletteyken peçetede kırmızı parlak renkli kan görülmesidir.Bunun dışında;

*Ağrı                     *Yanma               *Batma                               * Kaşıntı             

şeklinde rahatsızlıklarla basur kendini belli eder diyebiliriz. Geniş çaplı bilgi için daha önceki makalemi okumanızı öneririm.

Basur Nasıl Gelişir?


Basur çok sık görülen bir rahatsızlıktır. 50 yaşını deviren birçok kişi basurdan şikayet eder. Tuvaletteki ıkınmalar sonucu basurun oluşumu çabuklaştırılır. Özellikle hamile kadınlarda basur çok sık görülür. Nedeni ıkınma sonucu basıncın fazla olması olarak söylenebilir. Sürekli devam eden kabızlık ve ishal durumları da basur oluşumunu hızlandıran faktörlerdir. Beslenme şeklinin de payını unutmamak gerekir.

Basurun Teşhisi


Teşhisi koymanın en kolay yolu doktora gitmektir. Anüs muayene edilir. Muayene parmakla olur ve anal kanalı ışıklı bir cihaz konularak anal kanal içi gözlemlenir. Basurun belirtilerinden de teşhisi koymanız mümkündür ancak kesin tanıyı ancak doktor koyabilir.

Basur Tedavisi

Basur tedavisini iki ana grupta inceleyebiliriz. Bunlar; 

A-) Tıbbi Tedavi

* Kabızlıktan korunmanın yollarına bakmalısınız. Bu konu hakkında 3 adet formül yazdım. Makaleye gitmek için tıklayınız.

* Dışkılama esnasında gereksiz ıkınmalardan kaçınmanız  gerekli.

* Alkol, sigara, acı biber,hardal ürünlerden kesinlikle uzak durmalısınız.

* Uzun süre ayakta kalmamalı ve uzun süre hareketsiz oturmamalısınız. Kan dolaşımının sürekli olması için bu çok gereklidir.

* Piyasada birçok fitil, krem, merhem veya bitkisel kürler satılmakta. Bunları tavsiye etmiyorum. Hepsi gereksiz ve pahalıdır. Hiç bir şekilde basur tedavisinde işinize yaramaz.

* Basur tedavisinde bitkisel yöntemi denemeniz gerek. Bu yöntem ile ilgili bir kitap var. Adı üç adım yöntemi. Konu ile alakalı makaleme ulaşmak için tıklayınız.

*  Ayrıca sıcak su oturma banyosu dediğimiz yöntemin de basurunuzun hafiflemesi adına çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Sadece bu yöntemle bile iyileşen okurlarım oldu. Sağ olsunlar teşekkür mesajlarından anladığım kadarıyla işe yaradığı bir gerçek.

B-)Diğer Tedavi Yöntemleri

Çok fazla ağrı çekiyorsanız ve aşırı derece kanama oluyorsa şu yöntemlere de başvurabilirsiniz. Kişisel olarak bitkisel tedaviyi önersem de basurun 3. ve 4. evresi çok tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Dikkatli olmanız dileğiyle yöntemlere geçelim.

Skleroterapi

Bu yöntem bir ameliyat değildir. Genellikle 1. ve 2. evrede kullanılır. Hastanın şişmiş basur memelerine çeşitli kimyasal maddelerin içinde bulunduğu iğne enjekte edilir ve memelerin inmesi beklenir.

Band Ligasyon

Basur memelerinin lastik bir bant ile bağlanması sonucunda bir süre sonra boğulan parça düşer. Düşen parça sayesinde hasta rahatlar. Genellikle 2. ve 3. evrelerde kullanılar yöntemdir.

Cerrahi

Basurun ameliyat ile çıkarılması olayıdır. Bu konu hakkında derin bilgiye sahip olmadığım için doktorların sitelerine başvurmanızı öneririm. Ancak ameliyatı kişisel olarak önermiyorum. Basurun tekrarlama riskini söylemeden geçemeyeceğim. Basur ameliyatı konusundaki makalemi okursanız ne demek istediğimi daha rahat anlayacağınızı umuyorum.



Basur Bulaşıcı Mıdır?


Basur tedavisi hakkında bilinmeyenler arasında olduğunu düşündüğüm sorunun cevabı kesinlikle ve kesinlikle hayırdır. Hastanın damar yapısıyla alakası olduğu için bulaşma riski yoktur. Ufak önlemlerle basur oluşumu riski azaltılabilir minimuma indirilebilir.

Basur oluşumunda en önemli etken tuvalet alışkanlığınızdır.

 Her yazımda belirttiğim üzere kabızlık kesinlikle olmamalıdır.

Dışkılama isteğiniz tam anlamıyla geldiğinde tuvalete gitmelisiniz. Ancak ihtiyacınızı da asla geciktirmemelisiniz. Bu oranı iyi korumalısınız.

Ikınmayı abartmamalı gelmiyorsa bırakmayı bilmelisiniz.

Her gün mutlaka tuvalete çıkılmalı özellikle kahvaltıdan sonraları tuvalete gitmek alışkan haline getirilmelidir.



Neden basur tedavisi olmalıyız?

Basur pek çok rahatsızlığı da beraberinde getirir. Örneğin kansızlık. Kansızlık ciddi bir hastalıktır ve basurunuzu tedavi etmediniz diye kansızlık(anemi) olabilirsiniz. Ayrıca basur psikolojik anlamda sizi rahatsız ve mutsuz eder. Neden kalitesiz bir hayat isteyesiniz ki. Çözümü olan bir hastalık için acı çekmenize gerek yok.Basur ciddi enfeksiyonlara da sebep olabilir. Bence basur tedavisini ihmal etmemelisiniz.




9 Mart 2013 Cumartesi

Basuru Tetikleyen Yiyecekler Nelerdir?

Basuru Tetikleyen Yiyecekler Nelerdir?

Geçen yazımızda bitkisel tedavinin tarihçesinden bahsetmiştik. Bugün ise basurdan korunmanız adına sizlere basuru tetikleyen yiyecekleri söyleyeceğim. Yiyecekleri doğru tüketirseniz basurunuzun hafifleyeceğini göreceksiniz. Rahat okumanız adına listelemeye çalıştım.

1-)  Çiğköfte: Pek çok kimsenin çok zevkle yediğini biliyoruz ancak çiğköftenin içerisindeki pişmemiş et bakterilere ve parazitlere davetiye çıkartmakta. Bu kötü huylu parazitler mayasıla sebep olabilir ve buna bağlı olarak ne yazık ki basura davetiye çıkartırsınız.
2-) Katı gıdalar: Bu kısmı genel olarak ele aldım. Genel olarak fazla katı gıda ile beslenmek kabızlığı doğurur. Biliyoruz ki kabızlık basura sebep veren en önemli hastalıktır. Kabızlıktan nasıl kurtulmanız gerektiğini buradaki makalemden okuyabilirsiniz.
3-) Güçlü baharatlar: En önemlileri kırmızı biber ve hardaldır. Bu ikisinden kesinlikle uzak duruyoruz.
4-)Sigara: Birçok rahatsızlığın sebebi olarak gösterilen sigaranın basuru da tetiklediği bir gerçek. Uzak durabiliyorsanız sigaradan da uzak durun.

5-) Kafeinli, kafeinsiz farketmez kahveden uzak durun ayrıca alkol de uzak durulması gerekenler arasında.

6-) Lif oranı az yiyecekler

7-) Az su tüketimi, unutmayın su hayattır.

Basuru tetikleyen yiyecekleri elimden geldiğince sıralamaya çalıştım. Ancak basur ile olan savaşta sadece önlem almak yetmez. Basurunuzdan tamamen kurtulmanın yollarını aramalısınız. Bu yüzden sizlere üç adım yöntemini öneriyorum.

Yeni yazılarla görüşmek dileğiyle sağlıklı günler...

8 Mart 2013 Cuma

Bitkisel Tedavi Ne Zamandan Beri Uygulaniyor?


Bitkisel Tedavi Ne Zamandan Beri Uygulanıyor?

bitkisel tedavi
bitkisel tedavi
Blogumda basur tedavisi üzerine odaklansam da bitkisel tedavinin genel olarak birçok hastalığın geçmesinde işe yaradığını söylemem gerekir. 

Bitkisel tedavinin doğuşu insanlık tarihinin başlangıcına kadar dayanır. İlk yazılı bilimsel anlamda bitkisel tedavi kitabı 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Bu rakam bile tüylerinizi ürpertmeye yetebilir diye düşünüyorum.Özellikle Asya ve Hint ülkelerinin bitkisel tedavi konusunda köklü kaynaklara sahip olduklarını söyleyebilirim.

Halk hekimliği veya Halk ilaçları eski adıyla "kocakarı ilaçları" eskiden ne kadar popülerse şuanda da popülerliğini yitirmiş değil. Çünkü insanımız bitkisel tedavinin farkındadır. Özellikle anadolu coğrafyasında birçok bitkiye çok rahat ulaşıldığından bitkisel tedavi bizler için nimettir.
 
Bu makalede İbn-i Sina dan bahsetmeden duramayacağım. Büyük Türk Bilgini İbn-i Sina, Tıp Kanunu adında mükemmel bir eseri bizlere bırakmıştır. İçeriğinde yüzlerce bitkisel ve hayvansal ürünlerden tedavi anlatılmaktadır.
İbn-i Sina'nın kitabı yakın tarihimize kadar Avrupa başta olmak üzere pek çok yerde tıp kitabı olarak okutulmuştur. Bu yüzden böyle tarihi kişiliklerin tanınması bizler için önemlidir.

Şifanın Kaynağı Doğada!

Şifalı bitkilerin kullanımı günümüzde yüksek seviyelerdedir. Televizyonun ve diğer iletişim araçlarının bunda etkisi yatsınamaz tabiki. Halkımız yavaş yavaş bilinçleniyor,her hastalığa ilaç kullanma oranı azaldı diyebilirim. Eskiden çevremde antibiyotik canavarı insanlar vardı. Yahu kendinizi bu kadar zehirlemeyin. Antibiyotiğin yararı da var zararı da. Mecbur kalmadıkça kullanmayın.Zaten insanların en ufak rahatsızlıkta hastahane kuyruklarına katlanmasını ve pahalı ilaçları almasını anlayamıyorum. Allahın verdiği nimetlerden yararlanmayı da bilelim. Bazı arkadaşlar ilaçların bitkilerden yapıldığını söyleyebilir ancak günümüzde pek çok ilacın kimyasallarla yapıldığı bilinen bir gerçektir. Neyse nasihatimizi geçelim ve bitkisel tedaviyi incelemeye devam edelim.


Bitkisel Tedaviye Alternatif Tıp Demek Doğru Mu?


Hayır efendim yanlıştır. Tıbbın anası, atası bitkisel tedavidir zaten. Modern tıbbın alternatifi olarak bitkisel tedaviyi görmek onu hor görmektir. Şifayı doğada aramalısınız. Modern tıp ve bitkisel tedavi birbiriyle kardeştir ve iç içedir.


Bitkisel tedaviyi dipsiz bir kuyuya benzetebiliriz. Ucu bucağı olmayan engin bilgilerle donatılmış kaynağımızdır. Bütün hastalıkların şifasının bitkisel tedavi ile olabileceğine gönülden inanıyorum ve bitkinin gücüyle kendimi daha iyi hissediyorum.

Basur Bitkisel Tedavi

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...